1 Kasım’da yürürlüğe giren yeni yönetmelikle aile hekimlerinin maaş katsayıları ve hesaplama yöntemi değişmiş, aile sağlığı merkezinde yapılacak bazı işlemlerse ücretli hale getirilmişti. Yeni yönetmeliği protesto eden aile hekimleri, daha önce üç gün yaptıkları eylemini, bu kez beş gün yapacak. Konuyla ilgili konuşan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri ve Aile hekimi Nuri Seha Yüksel, hekim maaşlarının tartışmaya çalışmasından duyulan rahatsızlığı, “Bizim eziyet yönetmeliği dediğimiz yönetmelik 1 Kasım itibarıyla yürürlüğe girdi. Bu yönetmelikte bizim aklımızı durduran formüllerle maaş hesaplamasına gidiliyor. Reçeteye yazılan antibiyotik, mide ilacı gibi ilaçlarda, hastanın aile sağlığı merkezinden başka bir sağlık kuruluşuna gitmesi gibi durumlarda aile hekimi maaş kesintisi yaşayacak. Tabii bu yönetmelik duyurulurken, çarpanları en düşük seviyeden hesaplayarak hekimler fazla maaş alacakmış gibi lanse ediliyor ama böyle olmayacak. Sözleşmeyle çalışan aile hekimlerinin sözleşmelerinin iptali yine bu yönetmelikle kolaylaştırılıyor. Yazılan ilaçlara ve reçetelere müdahale ediliyor. Biz bu durumu onur kırıcı buluyor ve kabul etmiyoruz” sözleriyle dile getirdi.AİLE HEKİMİYLE YURTTAŞ KARŞI KARŞIYA GELEBİLİR
Ücretli sağlık raporu ve sevk verilmesinin aile sağlığı merkezlerinden yapılmasına tepki gösteren Yüksel, “Biz koruyucu hekimlik yapıyoruz. Hastalarımızın, gebelerimizi, yaşlılarımızın, çocuklarımızın takibini yapıyoruz. Sağlık sisteminde son uygulamalarla birinci basamağın ortadan kaldırılmaya çalışıldığını görüyoruz. Aile sağlığı merkezleri sevk ve rapor merkezleri haline getirilmek isteniyor. Hasta memnuniyetiyle maaş hesabı yapılmasını da kabul etmiyoruz. Bilimsel bir iş yaptığımızı bir kez daha vurguluyoruz. İstediği ilacı, sağlık raporunu ya da sevki alamayan hastanın, hekimin maaşını belirlemesine karşı çıkıyoruz. Hastayla bizim aramıza giren bir durum söz konusu. Sağlıkta şiddeti körükleyecek bir yapı oluşuyor” dedi.“ÖZELLEŞTİRMENİN SONUÇLARI ORTADADIR”
Sağlıkta ısrarla bir özelleştirme politikası uygulandığının altını çizen İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel, “Bu yönetmelikle zihinlerindeki özelleştirme hayalini sanki hekimler için iyi bir şey yapıyormuş gibi lanse ediyorlar. Hangi meslek grubunun maaşı bu kadar tartışmaya açılıyor? Mahalle kahvelerinde bile doktor maaşı sohbet konusu haline geldi. Hastalarla para ilişkimiz olmasını asla kabul etmiyoruz. Para veriyoruz sağlık raporu alamıyoruz diye hastalarla karşı karşıya gelmek istemiyoruz. Sana o raporu vermeyen hekim, bir başkasının belki de hayatını kurtarıyor. Bu durumu başka bir zihniyeti sağlık sistemine dahil etme çabası olarak okuyoruz. Daha önce üç günlük bir iş bırakma eylemi yapmıştık, bu kez beş gün iş bırakacağız. Bu konuda da yurttaşlarımızdan destek bekliyoruz. Bugün sağlık raporunu ücretli yapanlar, üç gün sonra muayeneyi ücretli yapacak. Sonunda parası olmayanın sağlık hizmeti alamadığı bir yolculuk bu. Sağlıkta özelleştirme ölüm getirir demiştik, özelleştirilen yoğun bakımlarda neler yaşanabildiğini kamuoyu maalesef çok acı olaylarla gördü. Beyaz önlüklerimize leke sürmeden toplumumuza, yaşlılarımıza, gebelerimize, çocuklarımıza koruyucu hekimlik yapmak istiyoruz. Bu konuda da yurttaşlarımızdan destek bekliyoruz” ifadelerini kullandı. İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel (Kaynak / Son Mühür)
Ücretli sağlık raporu ve sevk verilmesinin aile sağlığı merkezlerinden yapılmasına tepki gösteren Yüksel, “Biz koruyucu hekimlik yapıyoruz. Hastalarımızın, gebelerimizi, yaşlılarımızın, çocuklarımızın takibini yapıyoruz. Sağlık sisteminde son uygulamalarla birinci basamağın ortadan kaldırılmaya çalışıldığını görüyoruz. Aile sağlığı merkezleri sevk ve rapor merkezleri haline getirilmek isteniyor. Hasta memnuniyetiyle maaş hesabı yapılmasını da kabul etmiyoruz. Bilimsel bir iş yaptığımızı bir kez daha vurguluyoruz. İstediği ilacı, sağlık raporunu ya da sevki alamayan hastanın, hekimin maaşını belirlemesine karşı çıkıyoruz. Hastayla bizim aramıza giren bir durum söz konusu. Sağlıkta şiddeti körükleyecek bir yapı oluşuyor” dedi.“ÖZELLEŞTİRMENİN SONUÇLARI ORTADADIR”
Sağlıkta ısrarla bir özelleştirme politikası uygulandığının altını çizen İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel, “Bu yönetmelikle zihinlerindeki özelleştirme hayalini sanki hekimler için iyi bir şey yapıyormuş gibi lanse ediyorlar. Hangi meslek grubunun maaşı bu kadar tartışmaya açılıyor? Mahalle kahvelerinde bile doktor maaşı sohbet konusu haline geldi. Hastalarla para ilişkimiz olmasını asla kabul etmiyoruz. Para veriyoruz sağlık raporu alamıyoruz diye hastalarla karşı karşıya gelmek istemiyoruz. Sana o raporu vermeyen hekim, bir başkasının belki de hayatını kurtarıyor. Bu durumu başka bir zihniyeti sağlık sistemine dahil etme çabası olarak okuyoruz. Daha önce üç günlük bir iş bırakma eylemi yapmıştık, bu kez beş gün iş bırakacağız. Bu konuda da yurttaşlarımızdan destek bekliyoruz. Bugün sağlık raporunu ücretli yapanlar, üç gün sonra muayeneyi ücretli yapacak. Sonunda parası olmayanın sağlık hizmeti alamadığı bir yolculuk bu. Sağlıkta özelleştirme ölüm getirir demiştik, özelleştirilen yoğun bakımlarda neler yaşanabildiğini kamuoyu maalesef çok acı olaylarla gördü. Beyaz önlüklerimize leke sürmeden toplumumuza, yaşlılarımıza, gebelerimize, çocuklarımıza koruyucu hekimlik yapmak istiyoruz. Bu konuda da yurttaşlarımızdan destek bekliyoruz” ifadelerini kullandı. İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel (Kaynak / Son Mühür)