Bazen en son söylenmesi gereken en başta söylenirmiş ya bende “Gazetecilik zor bir meslek…” diye satırlarıma başlamak istedim.
Gazetecilik mesleğini onurunla yapacaksan bu meslekte tarafsız ve mesleğin ilkelerine sağdık olacaksın!
“Zor” kelimesi bu tarzda bir gazeteci için hakikaten çok zordur.
Sen bu mesleği layığı ile yapmazsan her işte olduğu gibi gazetecilik mesleğinde de kolay olurdu!
Misal, her gün magazin programı yayınlayan bir gazeteci düşünün; kim kimle evlenmiş, düğüne kimler gitmiş. Kimler ne giymiş, hangi markayı sergilemiş. Düğünde kim kime ne demiş, hatta nasıl bakmış. Ne yemiş, ne içmiş, vs. bu böyle uzar da gider.
Başka bir örnek ise, basit ve kolay gazetecilik yapmak istiyorsan, insanların ruhunu okşayacaksın. “Nabza göre şerbet” misali… Vay efendim, yılın iş adamı. En çok satan ürünlerin marka sahibi, en iyi esnaf. Halka yardım eden iş insanı, gibi çoğaltabiliriz. İşte böyle yaparsan gazetecilik çok kolaydır.
Peki, biz ne yaptık?
Bizler zoru seçtik!
Yalan dolan, bilmeden her şeyin peşine düştük. “Aman o abimdir, o arkadaşımdır, yok o bizdendir, vay efendim halamın oğlu, teyzemin kız, vs.” demeden iyi ye iyi, kötüye kötü dedik.
Kemalpaşa Belediyesi Başkanının yaptığı kaçak villaları, kaçak depoları, tavuk kümesini dahi imar barışı ile villaya çevirirken susmadık!
Villalar satıldı, halk mağdur edildi, bas bas bağırdık. Gölet etrafında kaçak villalar, düğün salonları kuruldu ve gölet etrafında kanalizasyon şebekesi olmadığı için kanalizasyon pisliği gölette akıtıldı. Biz yine durmadık yazdık, söyledik.
Ağaçlar kesildi, ormanlarımız katledildi yerine villalar yapıldı yine yazdık.
Ve daha birçok şey. Evet, susmadık, susmayacağız. Çünkü biz gazeteciliğin zor olan tarafını seçtik. İşimizi layıkıyla yapmaya devam ediyoruz. Eğer ki bir taraf olunması gerekiyorsa bizler hep halkın tarafında olduk hep de halkın tarafında olmaya devam edeceğiz.
“Biz bu dünyayı atalarımızdan miras almadık. Çocuklarımızdan ödünç aldık…”
Kemalpaşa tarım ve hayvancılık için önemli bir ilçemiz. Burada tarım ve hayvancılığı bitirmek isteyenler varmış. Biz onlarında karşısındayız. Siz nasıl ki tavuk kümeslerini villaya çevirip sonrada iftira attınız. Aslı astarı olmayan bir sürü belge sundunuz. Bizler nasıl onları da ortaya çıkardıysak burada da aynısını yapın. Bizler de sizlerin oyunlarınızı bozmaya hazırız.
Burası Türkiye Cumhuriyeti…
Burası hukuk devleti…
Bizlerin hukuka güveni tamdır. Mahkemelerin verdiği kararlar ve haklılığımız hep ortada olacak. Biz masa başında oturan gazeteciler olmadık. Araştırdık, bilgi ve belgeler peşinde koşuyoruz. Bizim yolumuz budur. Kimse de bizleri bu yoldan döndüremez…