Eğitimde başarısızlığın sebebi, hala ve hala adaletin olmayışı…
Her ne kadar, “Adalet eğitimin temelidir…” desek de maalesef en başta eğitimde adalet yok.
Hızlıca bir örnek vermek istiyorum; İlkokul öğretmeni öğrencinin okula adapte olması için en önemli etkenlerin başında gelir. Bu sadece İzmir’de mi var bilmiyorum ama bizim yuvamız İzmir’de bir yanlıştır almış başını gidiyor. Nasıl mı?
Kadrosu sınıf öğretmeni olan öğretmenler, yasadaki boşluğu ya da siyasi gücünü kullanarak görevli okulunun dışında görev yapıyor…
Başka yere görevli olarak gönderilmiş gibi gösteriliyor.
Yanlış duymadınız…
Öğretmen görevlendirme ile İl ve İlçenin kadrosuna alınıyor. İlçede öğretmenin yönlendirmesini okuluna yapıyor. Burası bir ilkokul çocukların okul hayatı ile tanıştığı yer.
Çocuklarımız için hayatının ilk dönüm noktası diyebiliriz. İlkokulda öğrenilen hiçbir bilgi unutulmuyor hele ki sosyal davranış vs. gelecek hayatımızı olumlu/olumsuz etkiliyor. Dört koca yıl henüz 6/7 yaşlarında olan çocuklarımızı hayata hazırlayacak öğretmenlere emanet ediyoruz.
Çoğu zaman okulların kapılarını aşındırıyoruz, “Aman müdürüm, aman müdür yardımcım şu öğretmen olsun, aman çocuğumun güzel bir sınıfı olsun, öğretmen daha önce nerde görev yapmış vs…” gibi okul yönetiminin tabiri caizse başının etini yiyoruz.
Neden?
Çünkü çocuğumuz için bu yıllar çok önemli.
Dile kolay dört koca yıl, çocuğumuz bizlerden yani ebeveynlerden daha fazla okulda öğretmenleri ve arkadaşları ile vakit geçirecekler… Ben de bir ebeveyn olduğum için bu durumu anlat anlat bitmez. Neyse kısa kesmek istiyorum.
Biz böyle ince ince her şeyi düşündük ve çocuğumuzu okula gönderdik misal öğretmeni Derya adında bir kadın ama bir bakıyoruz ki o da ne bizim öğretmenimiz erkek adı Mustafa…
(İsimler tamamen benim uydurmam…)
Ne oldu şimdi?
Derya Öğretmen nerede?
Derya Öğretmen görevli…
Hatta “eşiyle başka yerde görevde” de diyebiliriz.
“Nasıl olur ki?” dediğinizi duyar gibiyim.
Mustafa Öğretmen de ücretli öğretmen olarak gelmiş Derya Öğretmen’in yerine…
Mustafa Öğretmen derslere girmeye başladı bile çocuklar mutlu, genç ve dinamik bir öğretmenleri var.
…ama ücretli öğretmen uzun vadede okulda kalamaz ki…
Altı ay…
En fazla bir dönem, çocuklar birinci sınıfta alıştılar öğretmenlerine haydi ikinci sınıfta başka bir öğretmen, üçüncü sınıfta başka bir öğretmen dördüncü sınıfta başka bir öğretmen…
Derya Öğretmen nerde?
O görevde…
“O zaman yerine kadrolu başka öğretmen gelsin, atansın çocuklar bari kendi öğretmenlerini bilsin altı ayda bir öğretmen mi değişecek?” diyorsunuz…
Olmuyor işte bir türlü o görev bitmiyor, görev bitmediği için de okulda kadro dolu görünüyor başka öğretmen okula atanamıyor.
Ne oldu bu çocuğun hayatı?
Bilmiyoruz…
Maalesef bilmiyoruz…
Hiç oradan okurken “Yok canım, o kadar de değil…” demeyin. Öyle bir duyum aldık ki inşallah gerçek değildir; “Karşıyaka İlçe Müdürü, Bornova İlçe Müdürü olarak atandı. İddialara göre okulda kadrolu öğretmen olan eşi de ilçede aynı zamanda işe başlıyor. Öğretmen ama görevlendirildi…
Yani görünende eşler ayı ayrı illerde görev yapmakta. İlçe Müdürümüz Bornova’da göreve başladı ama eşinin asıl görev yaptığı, öğretmenlik yaptığı yer Karşıyaka’da kaldı. Tayini çıkmadı normalde kadın Karşıyaka’ya gidip gelecek öğretmenlik görevi için “ama yol uzun ne gerek var canım, şurada hemen eşinin yanında hatta aynı katta bir görev yapabilir sadece bir görevlendirmeye bakar mevzuatta illaki bir yolu vardır” demeye kalmıyor aynı gün aynı katta eşler işlerinin, görevlerinin başında…
Soran olursa ne diyecekler acaba; “İl Müdürlüğünün bir hatası mı?” bilmem. Sizce?
Biz şayet bu durum gerçekse gerekli araştırmalarımızı yapıp ilgili yerlere şikâyette bulunacağız.
Şimdilik sadece sağlam kaynaklardan alınan bir duyum…
Her ne kadar, “Adalet eğitimin temelidir…” desek de maalesef en başta eğitimde adalet yok.
Hızlıca bir örnek vermek istiyorum; İlkokul öğretmeni öğrencinin okula adapte olması için en önemli etkenlerin başında gelir. Bu sadece İzmir’de mi var bilmiyorum ama bizim yuvamız İzmir’de bir yanlıştır almış başını gidiyor. Nasıl mı?
Kadrosu sınıf öğretmeni olan öğretmenler, yasadaki boşluğu ya da siyasi gücünü kullanarak görevli okulunun dışında görev yapıyor…
Başka yere görevli olarak gönderilmiş gibi gösteriliyor.
Yanlış duymadınız…
Öğretmen görevlendirme ile İl ve İlçenin kadrosuna alınıyor. İlçede öğretmenin yönlendirmesini okuluna yapıyor. Burası bir ilkokul çocukların okul hayatı ile tanıştığı yer.
Çocuklarımız için hayatının ilk dönüm noktası diyebiliriz. İlkokulda öğrenilen hiçbir bilgi unutulmuyor hele ki sosyal davranış vs. gelecek hayatımızı olumlu/olumsuz etkiliyor. Dört koca yıl henüz 6/7 yaşlarında olan çocuklarımızı hayata hazırlayacak öğretmenlere emanet ediyoruz.
Çoğu zaman okulların kapılarını aşındırıyoruz, “Aman müdürüm, aman müdür yardımcım şu öğretmen olsun, aman çocuğumun güzel bir sınıfı olsun, öğretmen daha önce nerde görev yapmış vs…” gibi okul yönetiminin tabiri caizse başının etini yiyoruz.
Neden?
Çünkü çocuğumuz için bu yıllar çok önemli.
Dile kolay dört koca yıl, çocuğumuz bizlerden yani ebeveynlerden daha fazla okulda öğretmenleri ve arkadaşları ile vakit geçirecekler… Ben de bir ebeveyn olduğum için bu durumu anlat anlat bitmez. Neyse kısa kesmek istiyorum.
Biz böyle ince ince her şeyi düşündük ve çocuğumuzu okula gönderdik misal öğretmeni Derya adında bir kadın ama bir bakıyoruz ki o da ne bizim öğretmenimiz erkek adı Mustafa…
(İsimler tamamen benim uydurmam…)
Ne oldu şimdi?
Derya Öğretmen nerede?
Derya Öğretmen görevli…
Hatta “eşiyle başka yerde görevde” de diyebiliriz.
“Nasıl olur ki?” dediğinizi duyar gibiyim.
Mustafa Öğretmen de ücretli öğretmen olarak gelmiş Derya Öğretmen’in yerine…
Mustafa Öğretmen derslere girmeye başladı bile çocuklar mutlu, genç ve dinamik bir öğretmenleri var.
…ama ücretli öğretmen uzun vadede okulda kalamaz ki…
Altı ay…
En fazla bir dönem, çocuklar birinci sınıfta alıştılar öğretmenlerine haydi ikinci sınıfta başka bir öğretmen, üçüncü sınıfta başka bir öğretmen dördüncü sınıfta başka bir öğretmen…
Derya Öğretmen nerde?
O görevde…
“O zaman yerine kadrolu başka öğretmen gelsin, atansın çocuklar bari kendi öğretmenlerini bilsin altı ayda bir öğretmen mi değişecek?” diyorsunuz…
Olmuyor işte bir türlü o görev bitmiyor, görev bitmediği için de okulda kadro dolu görünüyor başka öğretmen okula atanamıyor.
Ne oldu bu çocuğun hayatı?
Bilmiyoruz…
Maalesef bilmiyoruz…
Hiç oradan okurken “Yok canım, o kadar de değil…” demeyin. Öyle bir duyum aldık ki inşallah gerçek değildir; “Karşıyaka İlçe Müdürü, Bornova İlçe Müdürü olarak atandı. İddialara göre okulda kadrolu öğretmen olan eşi de ilçede aynı zamanda işe başlıyor. Öğretmen ama görevlendirildi…
Yani görünende eşler ayı ayrı illerde görev yapmakta. İlçe Müdürümüz Bornova’da göreve başladı ama eşinin asıl görev yaptığı, öğretmenlik yaptığı yer Karşıyaka’da kaldı. Tayini çıkmadı normalde kadın Karşıyaka’ya gidip gelecek öğretmenlik görevi için “ama yol uzun ne gerek var canım, şurada hemen eşinin yanında hatta aynı katta bir görev yapabilir sadece bir görevlendirmeye bakar mevzuatta illaki bir yolu vardır” demeye kalmıyor aynı gün aynı katta eşler işlerinin, görevlerinin başında…
Soran olursa ne diyecekler acaba; “İl Müdürlüğünün bir hatası mı?” bilmem. Sizce?
Biz şayet bu durum gerçekse gerekli araştırmalarımızı yapıp ilgili yerlere şikâyette bulunacağız.
Şimdilik sadece sağlam kaynaklardan alınan bir duyum…