Bugün, Türkiye'nin modern tarihine damga vuran 15 Temmuz 2016 gecesi, milletimizin birlik ve direniş ruhunun sembolü olarak hafızalarımızda yerini koruyor. Bu gece, ülkemizin demokratik iradesine yönelik hain bir darbe girişimiyle sarsıldığı, ancak milletimizin cesareti ve kararlılığıyla aydınlanan bir gece olarak anılıyor.
Saatler ilerledikçe, haberlerdeki tank görüntüleri ve havalimanlarında yaşananlarla birlikte gerçekliği daha da çarpıcı hale geldi. Ancak Türkiye'nin dört bir yanından milyonlarca insanın sokaklara dökülmesi, darbe girişimine karşı en güçlü tepkiyi verdi. O gece, evinden çıkan her vatandaşımız, demokrasimize, özgürlüğümüze ve birlikte yaşama irademize sahip çıkmak için meydanlarda yerini aldı.
15 Temmuz gecesi, meydanlarda bir araya gelen insanlarımızın gösterdiği olağanüstü dayanışma ve direniş ruhuyla dolu bir gece oldu. Tankların önüne yatan vatandaşlarımızın cesareti, darbecilere karşı gösterilen en net mesajdı: Biz bu topraklarda demokrasiye, milli iradeye ve özgürlüğümüze sahip çıkacağız.
Bu gece, sadece bir darbe girişimi değil, aynı zamanda milletimizin birlik ve beraberlik duygusunun en güçlü şekilde ortaya konduğu bir direniş günü olarak tarihe geçti. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye'nin her köşesinden yükselen "Demokrasiye sahip çık!" sesleri, dünyaya demokrasinin ve milli iradenin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Bugün, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak anılıyor. Bu gün, şehitlerimizi rahmetle anma ve gazilerimize minnet duyma günüdür. Onların fedakarlıkları ve kahramanlıkları, milletimizin birlik ve beraberlik duygusunun temel taşlarıdır. Bu nedenle, 15 Temmuz'u unutmamak ve gelecek nesillere bu direnişin önemini aktarmak hepimizin ortak sorumluluğudur.
Bugün, Türkiye olarak, yaşadığımız bu zorlu deneyimden güçlenmiş olarak çıkmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Millet olarak birlik ve beraberlik içinde, geleceğe daha umut dolu bakabilmemiz için bu direnişin ve dayanışmanın izlerini daima hatırlamalıyız.