Sonunda Türkiye seçim süreçlerini geride bıraktı. Uzun bir müddet seçim tartışmaları ülkemiz için kapanmış oldu.
Bir genel, bir yerel seçimden geçtiğimiz bu dönemde neler yaşadık neler gördük?
Nur topu gibi bir sosyal medya trol orduları kazandı ülkemiz. Hayatı X hesabından ibaret olan bu paralı askerler hiç bir kural tanımadan kadın, erkek demeden patronlarından aldıkları emirleri yerine getirmek için canla başla çalıştılar. İftira, yalan, itibarsızlaştırma ne arıyorsanız bunlarda var. Maalesef, ülkemizde çıkarılan dezenformasyon yasası da bunları durduramadı.
Bu insanlar bu cesareti nereden alıyorlar diye şöyle bir baktığınızda maalesef siyasetin kirli tarafında top koşturan aktörleri kolayca görebiliyorsunuz. Demek ki; temizlenme önce siyasette olacak, sonra topluma yayılacaktır. Konunun eğitimle falan da alakası yoktur. Konu vicdan ve terbiye ile alakalıdır. Ülkemizde satılık kalemlerin hala kanal kanal gezdiğini görebiliyorsak, bazı şeylere de şaşırmamalıyız.
Yerel Seçim Sonrası..
CHP ‘nin ezici başarısı, buzdan tavan kırmalar vs tamami ile laf-ı güzaftır. Seçim sonuçlarını genel merkezlerinde derinlemesine inceleyenler zaten kara kara düşünmeye başladı. Ak Parti 20 yıldır bu ülkede hem yerelde hem genelde iktidarını sürdürürken bir yerel seçim ile gelecek için fal bakmaya başlayanlar, kayığının yelkenini bu rüzgarla doldurmaya çalışanlar maalesef hüsrana uğrayacaktır.
Ülkemizde son yapılan seçimlerde en az katılım maalesef 2024 yerel seçimlerinde yaşanmıştır. Sağ Bloğu ayakta tutmaya çalışan Cumhur İttifakı, maalesef millet ittifakının dağılmış seçmen yapısını ikna edememiş, sıkılaştırma politikası sebebiyle seçim ekonomisi uygulamamış ve popülüst bir seçim vaatleri yarışına girmemiştir. Sonuç baş tacıdır. Halkımız bundan sonraki dönemde ülkemizin birçok ilinde CHP yönetimini sınayacaktır.
Sandığa Gitmeyen 8 milyon kim?
Genelde Ak Parti seçmeni olan oy kullanmayan bu kitle açıktan partisine bir mesaj vermiştir. Cumhurbaşkanımız ve Ak Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu mesajı aldığını söylese de, artık teşkilat bu konuda somut adımlar atılmasını beklemektedir. Kibir, adam kayırmacılık, bürokrasideki yanlış atamalar vs vs.. bir çok konuda il ve ilçe teşkilatları dertlidir. Sistematik olarak dava adamları uzaklaştırılmış, 15 gün Ak Parti SKM ‘sinde çalışıp, seçimde CHP den meclis üyesi olanları görmek esef ve kaygı vericidir. Örnekler bununla da bitmemektedir. Meclis üyeleri listelerinde yapılan yanlışlar, yanlış belediye başkanı adayları belirlenmesi , olan ilçelerin kaybedilmesi, eş dost akrabaların hala üst sıralarda yer alması, en çok ben parayı harcadım benim hakkımcılar daha neler neler...
İzmir özelinde CHP neredeyse tulum çıkarmıştır. Göreve gelen belediye başkanları hemen teşkilattan isimleri birer birer göreve getirmeye başlamışlardır. Empati yapmak gerekirse aynı durumda Ak Parti İzmir’de bu başarıyı kazansaydı, perde arkasında seçim yönetenler hemen sahneye çıkacak, saçma sapan görevlendirmeleri, ismini duymadığımız ve teşkilatta bir karşılığı olmayan insanları da amir, memur olarak görebilecektik. Zaten bu tiyatroyu da İzmir Büyükşehir grup seçimlerinde gördük. Eskilerin bir lafı var “ Körler Sağırlar, Birbirini Ağırlar “..
Şebnem Bursalı ‘ya neden saldırıyorlar..
Şebnem Hanım iyi bir gazeteci ve son dönem Ak Parti İzmir Milletvekili olarak siyasete girmiştir.
Şimdi detaya girmeyeceğim konuyu sizler daha iyi biliyorsunuz, ama görülüyor ki parti içerisinde yerel seçim başarısızlığı için iki kelime edemeyenler şimdi acımasızca saçma sapan bir konu yüzünden neredeyse troller ile bir olmuş bir hareketin içine düşmüştür. Ağalar, beyler etmeyin.. Zaten At izi İt izine karışmış. Bilmiyor muyuz sanki bayramda Sakız adasını, Samos’u , Santorini’yi hadi onu da geçtim Fransa’yı feth eden mücahit arkadaşları... İşin komiği Şebnem Hanım zaten gazetecilik zamanında da bu şekilde yaşayan bir insanken şimdi fellik fellik gezenlerin düne kadar dolmuş parası yoktu cebinde.. Bu zenginleşme nasıl oldu? Ticaretini siyasete endekslemiş insanlar mümkünse bu ülkede birini eleştirecekleri zaman dönsün bi arkasına baksın.
Bizler Bekliyoruz...
Teşkilat kültürü olan insanlar umutla bir yenilenme bekliyorlar. Bu değişimin ardından, geçmişi bilenler bugüne yön verecek, partinin hafızası değer görecek, ahbap-çavuş ilişkileri bitecek, sahte vefa organizasyonları düzenlenmeyecek, herkes kucaklanacak, insanları parasına göre sınıflandırılmayacak, emek verenlere değer verilecek ve gerçek dava insanlarının kıymeti anlaşılacak.Ömrümüz vefa eder mi bunu görmeye bilinmez ama eğer bu olmazsa zaten gemiyi ilk terkedecek olan onlar olacak, biz gene gemide olacağız vesselam...
Yazacak o kadar çok şey var ki, artık konular çok birikti. İnsanların içinde de bu birikim artık taşlaşmaya başladı, teşkilatının sahip çıkmadığı insan sayısı arttıkça, “para ile tutarız nolacak” kafası yerleştikçe, müşahidin sandavicini göndermesseniz sandıkta oturmaz. Hadi bu da son cümlem olsun.
Sağlıcakla kalın....
Çok güzel ders niteliğinde yazı olmuṣ