Bergama’da yaşayan duyarlı vatandaşlarımız, Hakan Koştu'nun durumuna sessiz kalmadılar. Görüştüğümüz bazı Bergamalılar, Hakan Koştu'nun itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını ve sistematik bir biçimde iftira tezgâhına kurban gittiğini düşünüyor. Bu da akıllara son yıllarda kurulan iftira tezgâhlarını getiriyor. Hakan Koştu, başarılı bir belediye başkanı profili çizen ve gelecek vadeden bir siyasetçiyken, acaba kimleri rahatsız etmiştir? Veya bu olayların Bergama’da yer alan altın madeni ile bir alakası var mıdır? Kız kardeşi denen muhterem, ne hikmetse tam da seçim zamanı ortaya çıkmış olup zamanlama manidardır. Suçlamalar sonucunda Hakan Bey’in belediye başkan adaylığı bir sonraki dönem için hayal oluyordu. Bu hikâyede asıl olan şudur ki, atılan iftira veya değil, kamuoyuna bu durumun gerçek veya gerçek dışı olup olmadığı neden açıklanmamıştır? AK Parti’de sadece Hakan Koştu mu yanlış içerisindedir? Kim ne biliyorsa kamuoyunu aydınlatmalıdır. Yoksa bu iftira tezgâhı kuranların üstüne yapışır.
Hakan Koştu, kamuoyuna yaptığı açıklamada şunları belirtti: “5 yıl önce göreve geldiğimizden itibaren örnek gösterilen bir hizmet anlayışı ile hareket ettik ve halkımıza karşı hep şeffaf olduk. Şehrimizin kaynaklarını doğru zamanda doğru yerde kullanmak için özen gösterdik ve her kuruşuna dikkat ettik. Yapılan yatırımlarla Bergama’yı ileriye götürdük ve şaha kaldırdık. 4 yılda 4 defa denetimden geçtik ve her kuruşun hesabını verdik. Tam seçim döneminde farklı siyasi görüşler ve grupların yönlendirmesiyle kız kardeşim Hale Koştu Özyeşil’in Facebook hesabından gerçeği yansıtmayan paylaşımları gündemi meşgul etmektedir. Siyasi olarak görüşümüzü desteklemesi zorunlu olmayan kız kardeşimin iddiaları hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır. 2009 yılında İzmir İl Genel Meclis Üyesi, 2014’te Bergama Belediyesi Meclis Üyesi olmam sebebiyle yasa gereği sonu 0 ve 5 ile biten yıllarda resmi olarak mal varlığımızı bildirme mecburiyetimiz vardır ve kayıtlarda bulunmaktadır. Kişisel olarak yasa gereği tüm hesaplarım ve mal varlığım denetime tabidir. Belgesiz, mesnetsiz ve hiçbir dayanağı olmayan bu paylaşımlar kara propaganda olarak yürütülmektedir. Yalan ve iftira üzerine senaryo kurmaya çalışan bu gruplar kardeşim üzerinden sinsi ve zehirli planlar yapmaktadırlar. Şayet söyledikleri iftira, yalan, sinsi ve kirli bir propagandadan ibaret değilse, ispatla yükümlüdürler. Eğer bunlar gerçekse yazmak ve konuşmak yerine neden suç duyurusunda bulunulmuyor, merak etmekteyiz. Siyaseten yürütülen bu çalışmalara karşı kendisi de farkına varmış, paylaşımlarını kaldırmıştır. Bu durumla ilgili hukuki süreç başlatılacaktır. 15 yıldır sürdürdüğüm siyasi hayatımın öncesi ve sonrası mal varlığımız denetime açıktır.”
Başkanın bu açıklamasında “farklı görüşler” diye öne çıkardığı gruplar kendi partisi içerisinde de olabileceğini anlamamızı sağlamaz mı? Medyada Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde olan bir MASAK raporundan bahsedilmekte. Kamuoyuna bu raporu açıklamak gerekmiyor mu? Bu operasyon sonucu Bergama Belediye Başkanı Adayı olarak gösterilen eski Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer oldu. Maalesef bu tercihler sonucu AK Parti her iki ilçesini de seçimde kaybetti.