Bir adam vardı, doğduğu günün lütuf olduğundan ve Türklerin kurtarıcısı olduğundan habersiz. Bir adam vardı, babasız kaldığı küçük yaşta annesine direniş sesi, ben okuyacağım, diye haykıran bir çocuk. Bakışlarında denizleri görecek kadar parlak ve istikbali büyük bir adam. Askeri okulda başarısı dillerden dillere gezen, gülüşünde çiçekler açan bir adam. Osmanlı erkânına kafa tutacak ve günlerce zindanda işkence görecek bir adam. Hayatı göğüsleyen ve aklı da fikri de zehir gibi olan bir adam. Devrim üstüne devrim yaratmak için savaş üstüne savaş kazanan, fakir halkından laik bir ülke yaratan, kadına, çocuğa, gence değer veren ve biz onlarla varız, diyen. Köylü milletin efendisidir, diyen. Tarıma önem veren ve kurduğu fabrikalar ile dünyaya parmak ısırtan bir adam vardı. Peki, o adam kim mi? Mustafa Kemal Atatürk, hayatını hiçe sayan ve halkı için ölüme giden ve akabinde halkı için ölen bir Türk genci idi. Gurur ve onur duyduğumuz bize layık gördüğü her şeyi ona da saygı ve layık şekilde olmasını temenni ediyorum. Ey gözü ile denizleri delen mavi, sen onca insanın yüreğini düşmanını delip geçen. Ruhun şad olsun, her zaman kalbimiz ve aklımız senle, sonsuza dek. Atam.. Saygı ve sevgi ile anıyoruz.
23 Nisan ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMİ KUTLU OLSUN