Günümüzde sıklıkla kullanılan empati kelimesi bizim iyilik ahlakımızla alakalıdır. Dolayısıyla her biri ayrı bir inceliği, zarafeti, tarzı, türü veya hâli gösteren onlarca kelimemizi unutup tek kelimeye kendimizi düşürmeyelim. Asırlardır damıtarak okyanusa dönüştürdüğümüz iyilik ırmağımızı birkaç kulaçlık dereye sıkıştırmayalım.
Tasavvurumuz dile yansıdığı gibi, dil de tasavvurumuzu etkiler. Nüanslara ihtimam gerekir. İhtimam göstereceğimiz incelikler, zariflikler, hoşluklar ise kelimelerimize yansımalıdır.
Başlıktaki sorunun cevabı bende şöyle: Empati yapalım ama onunla kalmayıp hemhâl olalım, halleşelim, kendimizden pay biçelim. Yine sıkça “insana dokunmak” diyoruz ya, dokunmakla kalmayalım, anlayalım, dinleyelim, yol yürüyelim, yoldaş olalım, derde çare olalım, hemdert olalım. Bir mum diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez, birlikte ışıtırlar, ışığı çoğaltırlar. Kalın sağlıcakla