Bugün benim için oldukça önem arz eden, hem gazeteci kimliğiyle hem de yazar kimliğiyle ön planda olan Sayın Deniz Berktay bey ile Ukrayna’yı konuştuk. Kendisi uzun yıllar Ukrayna’da olan, burada çeşitli analitik çalışmalara imza atan aynı zamanda hala Ukrayna’da yaşayan birisi olmasından ötürü Ukrayna’daki son durumu onun sayesinde bizzat birinci ağızdan dinlemiş olduk.
Berktay Bey özellikle son 20 yılını Ukrayna tarihinin karmaşık safhalar ve ilişkilerini muazzam şekliyle incelemiş ve neticesinde okunmasını şiddetle tavsiye ettiğim “Ukrayna-Dünyanın Siyasi Fay Hattı” adlı eserine imza atmıştır. Deniz Berktay Bey’in bu kıymetli eseri aynı zamanda bize, Ukrayna’yı tarihsel açıdan çeşitli perspektifleriyle tanıma olanağını sağlıyor.
Bu röportajımızda Ukrayna’da nabız tutan Deniz Berktay Bey bize önemli ve anlamlı gelişmelerden bahsetti. Savaşın şuanda varmış olduğu noktadan, üstünlüğün ve insiyatifin hangi tarafa geçtiğine, Ukrayna’nın beklentilerinden, sivil halkın durumuna ve tepki boyutuna kadar ve daha nice hususlara ince ince değinerek aktarmaya çalıştı.
Gazeteci-Yazar Deniz Berktay Bey ile röportajımız sizlerle…
1) Merhabalar. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
- İzmir Bornova Anadolu Lisesi’nden ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldum. Kiev Slav Üniversitesi’nde, Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde, yüksek lisansını tamamladım. Halen, Kiev Taras Şevçenko Üniversitesi’nde doktora eğitimim devam etmektedir. 2007 yılından beri Kiev’de gazeteci olarak bulunuyorum. 2014 ihtilalini ve hemen ardından Rusya’nın Kırım’ı ele geçirmesini yerinde takip ettim. 2022 yılında başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nda, Kiev’de, savaşı yerinde yaşadım. Ukrayna, Rusya, Slav dünyası ve Ortodoks kiliseleri konusunda çalışmalar yapan Deniz Berktay’ın, “Rusya Batı Çatışmasında Fener Rum Patrikhanesi” ve “Ukrayna – Dünyanın Siyasi Fay Hattı” adlı iki kitabım bulunuyor. Akademik düzeyde İngilizce, Rusça ve Ukraynaca bilmekteyim.
“HEM UKRAYNA ASKERİNİN KAHRAMANLIĞI HEM DE BATIDAN GELEN YARDIMLAR OLMASAYDI SAVAŞ BAŞKA ŞEKİLDE SONUÇLANABİLİRDİ.”
2)Ukrayna- Rusya Savaşını başladığı günden bu yana orada bulunan ve yaşayan kesin bir göz ile anlatmanızı istesek neler söylersiniz?
- Her şeyden önce şunu söyleyelim. Benim her zaman söylediğim üzere, bu savaşın iki ayrı boyutu var ve savaşa bakarken, bu iki boyutu birden göz önünde tutmak gerekiyor. Bir yönüyle bu savaş, bir Rusya – Ukrayna Savaşı ve bu açıdan baktığımızda, Rusya’nın Ukrayna gibi egemen bir ülkenin toprak bütünlüğünü ihlal ettiğini, Rusya’nın açık bir saldırganlığa giriştiğini görüyoruz. Ama diğer yönüyle de bu savaş, bir Rusya – Batı çatışmasıdır. Çünkü ABD ve İngiltere, Karadeniz’de kendi nüfuzlarını kurmayı, bu bölgede egemen olmayı, Rusya’yı çevrelemeyi istiyor ve bunun için de Ukrayna’yı üs olarak kullanmaya çalışıyor. Dolayısıyla bu savaşı ne sadece Rusya – Ukrayna savaşı olarak görüp ABD’nin emellerini görmezden gelmek doğru olur, ne de, sadece bir Rusya – Batı çatışması olarak görüp Rusya’nın Ukrayna’daki istilasını görmezden gelmek doğrudur. Şu da var ki, Ukrayna’nın bu kadar süre direnebilmiş olmasında hem Ukrayna askerlerinin kahramanlığı önemli rol oynadı, ama hem de, Batı’dan gelen yardımlar… Başka türlü bir durum, savaşın çok daha başka şekilde sonuçlanmasına neden olabilirdi.
“RUSLAR ŞU SIRALAR YAVAŞ YAVAŞ DA OLSA İLERLEMEYİ SÜRDÜRÜYOR VE İNSİYATİF BİR NEVİ ŞUAN ONLARDA DİYEBİLİRİZ.”
3)Savaşın şuan varmış olduğu noktayı anlatabilir misiniz?
- Hem savaşı, hem de savaşın vardığı noktayı, şöyle özetleyebiliriz: Savaşın ilk aylarında, Rusya saldırı halindeydi ve ani bir taarruza geçen Rus Ordusu, Ukrayna’nın başkenti Kiev’i üç yönden kuşatmıştı. O dönemlerde pek çok kişi, Kiev’in düşmesini an meselesi olarak görüyordu. Ancak bir taraftan Rusların güçlerini farklı bölgelere dağıtması, bir taraftan Ukrayna’nın İHA saldırılarıyla Rus tank konvoylarını etkisiz hale getirmesi, Rusların işini zorlaştırdı. Rusya daha sonra, Donbass bölgesinin tamamını ele geçirmeye odaklandı. Fakat Ukrayna Donbass’da 2014’ten beri savunma mevzileri hazırladığı için, Rusların burada ilerleyişi de, bir yerden sonra, tıkandı. Böylece 2022’nin yazında, savaş, tıkanma noktasına geldi. 2022’inn sonbahar başlarındaysa Ukrayna, karşı taarruza geçerek, önce Harkov ilinin Rus işgalindeki kısımlarını, hem de güneyde, Herson il merkezini geri aldı. Herson şehri, Dinyeper Nehri’nin batı yakasında bulunuyor. Rusların buradan doğuya çekilmesiyle, Dinyeper Nehri, bir doğal sınır haline geldi.
Ukrayna, geçen yaz, Rus işgalindeki bölgeleri geri almak üzere, büyük bir karşı taarruza girişti. Başlıca hedef, Zaporojye ilinde güneye doğru inerek, Azak Denizi kıyısına varmak ve böylelikle, Kırım’daki Rus kuvvetleriyle (Ukrayna’nın Kırım Yarımadası, 2014’ten beri, Rusya’nın elinde bulunuyor) Rusya’daki Rus kuvvetleri arasında bağlantının kesilmesi amaçlanıyordu. Fakat bu taarruzdan hemen hemen hiçbir sonuç alınamadı. Zira, Ruslar, böyle bir taarruzun olacağını biliyordu ve bir yıldan beri, buna hazırlanmaktaydılar. Öte yandan, Ukrayna, Rusya’ya karşı yürüttüğü İHA (insansız hava aracı) ve İDA (insansız deniz aracı) saldırılarıyla, Rusya’nın içlerinde bulunan çeşitli tesislere ve Rus Karadeniz Filosuna ağır kayıplar verdirdi ve bu şekilde savaşa, devam ediyor.
Geçen Ekim ayından itibaren Rus Ordusu, yeniden taarruza geçmişti ve geçen hafta, Donbass bölgesinde kritik önemde bulunan Avdiyivka beldesi, Rusların eline geçti. Ruslar, bugünlerde yavaş yavaş da olsa, ilerlemelerini sürdürüyorlar. Böylelikle bugünlerde savaşta inisiyatifin yeniden Rusya’nın eline geçtiğini söyleyebiliriz.
4)Şu anki duruma göre insiyatifin Rusların eline geçmesinin nedenini ne olarak görüyorsunuz?
- Durumun bu hale gelmesinin, iki nedeni var: Birincisi, Batılı ülkelerden gelen yardımlar, giderek azaldı. ABD’den yeni yardımların gelip gelmeyeceği, oradaki iç siyasi çatışmalardan ötürü, belirsiz. Bir de, Ukrayna toplumu da savaştan yoruldu. Askere alımlarda zorluklar ortaya çıkmaya başladı. Savaşın başlarındaki seferberlik havası, pek kalmadı.
“BÖLGEDEKİ İSTİKRARSIZLIK DEVAM ETTİĞİ SÜRECE TÜRKİYEDE VE DİĞER BÖLGE ÜLKELERDE OLUMSUZ ETKİLENME SÜRECEKTİR.”
5) Savaş eninde sonunda sonlanacak ve taraflar er veya geç masaya oturacak. Ve muhakkaktır ki taraflardan biri bu savaştan oldukça zayıflayarak çıkacaktır. Siz bu savaşın sonunu nasıl görüyorsunuz?
- Rusya’nın muhtemel bir barış anlaşmasında elde etmek isteyeceği iki şey var. Birincisi, Ukrayna’da bu zamana kadar ele geçirmiş olduğu yerlerden (hem 2014’te ele geçirdiği Kırım Yarımadası ve Donetsk’in üçte birlik bölümü, hem de 2022’den itibaren ele geçirdiği ve resmen kendi topraklarına kattığı 4 il) geri çekilmek zorunda bırakılmamasıdır. İkincisi; Ukrayna’nın NATO üyesi olmayacağının ve Ukrayna’da Batılı ülkelerin üslerinin kurulmayacağının, yani, Rus topraklarının Ukrayna üzerinden tehdit edilmeyeceğinin garanti edilmesidir. Bunlar, Rusya’nın kesinlikle geri adım atmak istemediği konulardır. Ayrıca Rusya, savaşta tekrar inisiyatifi ele geçirince, tutumunu daha da sertleştirmeye başladı. Eğer gelecekte Ukrayna’dan yeni bölgeleri ele geçirirse, buraları da büyük bir ihtimalle Rusya’ya kattığını açıklayacak ve savaş, daha çetrefilli hale gelecek. Savaşı sona erdirmenin en isabetli yolu, Ukrayna’nın güvenliğinin garanti edileceği, fakat NATO üyeliğin gündeme gelmeyeceği bir formüldür. Öte taraftan Ukrayna, Rusların işgalindeki bölgeleri geri alamasa bile, Rusya’nın Ukrayna’yı bu toprakların Rus toprağı olarak tanımaya zorlamayacağı, buralardaki sorunların çözümünü ileriye erteleyecek bir yöntem olmasından geçer. Yani, kalıcı bir barıştan ziyade, bir tür ateşkes anlaşmasından bahsediyorum. Ancak, bölgede istikrarsızlığın devamı, Türkiye’yi de, bölge ülkelerini de, olumsuz etkileyecektir. O nedenle, yakın bir gelecekte barış yapılması, hem Ukrayna’nın, hem de Türkiye’nin çıkarına olacaktır.
6)Geçenlerde Başkan Zelenski tarafından Genelkurmay Başkanı Valeriy Zalujiy görevden alındı. Yerine Aleksandr Sırskıy getirildi. Bu değişimi de ön planda tutarak Ukrayna’nın kaybettiği toprakları geri alma gücü mevcut mudur?
- Ukrayna'nın işgal altındaki toprakları geri alabilmesi, Batı'da yoğun silah desteği alabilmesine ve ülke genelinde motivasyonun yüksek olmasına bağlıdır. Şu anda, savaşın üçüncü yılına girildiği ve epey zaman geçtiği için, her iki konuda da sorun var. Batı ülkelerinde, Ukrayna' ya yönelik yorgunluk görüyoruz. Benzer bir yorgunluk, toplumda da var. O nedenle ben, Ukrayna'nın işgal altındaki toprakları bu yıl içinde geri alması konusuna biraz şüpheyle yaklaşıyorum.
“SAVAŞIN İLK ZAMANLARINDA GÖRÜLEN ULUSAL ÇOŞKU VE SFERBERLİK HAVASI NEREDEYSE KAYBOLDU.”
7)Şu soruyla anlamlı röportajı sonlandırmak istiyorum. Peki, sivil halk tam olarak ne durumda? Neler düşünüyor ve tepkileri nelerdir? Halkın Başkan Zelenski’ye desteği ne boyuttadır?
- Ukrayna'da şu anda savaşla bağlantılı olarak sıkıyönetim yasaları yürürlükte olduğu için, ülke genelinde sağlıklı bir kamuoyu yoklaması yapabilmek oldukça güç bir durumdur. Fakat hemen herkesin söylediği ve basında da artık açıkça yazılan bir husus var: Savaşın ilk zamanlarında görülen Ulusal coşku ve seferberlik havası, neredeyse kayboldu. Askerden kaçanları oranı, giderek artıyor. Yeni asker bulmakta ise zorlanma söz konusudur. Yurtdışına kaçan çok erkek var. Ne yazık ki bu durum, savaşı Ukrayna açısından zorlaştıran önemli bir etkendir.
-Vermiş olduğunuz bilgilerden ötürü teşekkür ederim.
-Ben teşekkür eder, selam ve sevgiler sunarım…