Yeni bir yıla girmiş bulunmaktayız. Bu hafta Astrolog Emel Hakan’la keyifli bir söyleşiye imza attık. Eski bir öğretmen olan Emel Hanım, kendisinin hala bir öğrenci olduğunu ve öğretmeninin ise “evren” olduğunu belirterek, evrenin mucizelerle dolu uçsuz bucaksız bir hazine olduğunun altını çiziyor.
Astrolojiyi ise kaderi okuyabilme ve yorumlayabilme sanatı olarak görüyor ve bu sanatı ustalıkla işlemeye gayret gösteriyor.
Bu keyif ve anlam yüklü söyleşide Emel Hanım ciddi anlamda önemli konulara değindi.
2025 yılının çok zorlu geçeceğini ve o yüzden 2024 yılını, zorlu dönem öncesi nefes alınabilecek bir yıl olarak tanımladı. Deprem, yerel seçimler ve ABD seçimleri gibi özel hususlarda öngörülerini aktarmaya çalıştı ve 2024 yılına dair alınması gerekilen tedbirlere değindi…
Astroloji alanında uzmanlık yetisine sahip Emel Hakan’la röportajımız sizlerle…
1) Merhabalar, öncelikle kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
-Merhaba, ben Emel Hakan… Bilinen diğer ismim ile Jüpiter’in Kızı Emelce. Aslında 25 yıllık öğretmenim ama 2018'den bu yana profesyonel olarak astroloji ile ilgileniyorum. Astroloji eğitimleri ve danışmanlıklar veriyorum, sosyal medyada yazılar yazıyorum ve öngörülerde bulunuyorum. Gökyüzünün bir matematiği, bir düzeni var ve biz astroloji ilmi ile onu okumaya, anlamaya çalışıyoruz. Bu olasılıkları hesaplarken yani bununla ilgili yorum yaparken doğru yorumu ya da en yüksek olasılığı hesaplayabilmek için gezegenlerin, burçların sembollerini okuyoruz. Hayali olarak 12’ye bölünen gökyüzü ve Güneş’in seyrettiği yörünge yani Zodyak sistemi üzerinden yorumlarımızı getiriyoruz.
2) Şöyle başlayayım. 2024 yılına bir başlık koymak istense sizin başlığınız ne olurdu?
-2024 kritik bir yıl ancak ileride daha da artacak. Bu yüzden sloganvari bir isim yakıştırmak pek de mümkün görünmüyor. Gökyüzü bir süredir büyük dönüşümlere gebe. Tüm bu kombinasyonlar; Satürn'ün Balık burcundan geçmesi, Kuzey Düğümünün Koç burcunda olması hayallerimizi gerçekleştirmek için mücadele ettiğimiz, umut dolu değişimleri yaratabileceğimiz, aynı zamanda nefes almamızı sağlayacak bir yıl sunuyor diyebilirim. Elbette zor tarafları da var. Çünkü kendimizi göstermemiz ve mücadele etmemiz gereken bir yıla da işaret ediyor bu göstergeler. Tabiri caizse tuttuğumuzu koparmak, pasiflikten uzak durmamız gereken bir yıl.
Fakat yine de biz genele baktığımız vakit bu yıl, 2023'ün biraz devamı gibi, aynı zamanda zorlukları olsa da mücadele edersek neticeler de alacağımız bir yıl. O yüzden nefes alabileceğimiz bir yıl diyebilirim. Çünkü Koç burcunda olan Kuzey Ay Düğümü ve yöneticisi Mars mücadele etmeyi, savaşmayı, benliğimizi ortaya koymayı, istek ve arzularımızı elde etme çabasını ve biraz da bireyselliği anlatır. O zaman demek ki bizler de eğer mücadele edersek meyvelerini toplayabiliriz. Koç ve Mars'tan dolayı duruma göre zaman zaman bencil hareket etmemiz yani bireysel olarak kendimizi düşünmemiz ve buna göre hareket etmemiz gerekebilir. Tabii bir yerden Satürn’ün Balık’taki seyri kurban durumuna düşmememiz için bizi uyarıyor. Yani kurban durumuna düşmek nedir, kendine fazla acımak ya da birileri için sürekli kendini feda etmek. Yine bu gösterge bir yandan bütün toplumu, bütün insanlığı, kolektifi düşünerek, kendimiz için istediğimiz her şeyi aslında bütün insanlık ve etrafımızdaki herkes için istememiz gerektiğini de anlatıyor. Bu göstergeler bizim daha iyi ya da daha kötü yorumu getirmemizi engelliyor ama pozitif açıdan yaklaşırsak dediğim gibi meyve alacağımız bir yıl.
“2025 YILI ÇOK ZORLU GEÇECEK. BU SEBEPLE 2024 YILINI NEFES ALABİLECEĞİMİZ BİR YIL OLARAK TANIMLIYORUM.”
3) Neden nefes alacağımız bir yıl dediniz?
- İşin doğrusu neden nefes alacağımız bir yıl diyorum belki bu söyleyeceğim şeyden kimse hoşlanmayacak ama 2025 yılı bana sorarsanız çok zorlu bir yıl. 2025 yılında Plüton artık tamamen Kova burcuna geçecek. Numerolojik olarak da 2025’in karşılığı “9” rakamı yani Plüton’un rakamı. Plüton nedir büyük değiştirici, dönüştürücüdür ama dönüştürürken yakarak, yıkım yaparak dönüştürür. Bu açıdan 2025 yılı bütün dünyada çok büyük değişimlerin olduğu ve ne yazık ki büyük yıkımların da olabileceği çok zorlu bir yıl. O yüzden 2024 yılını böyle nefes alabileceğimiz bir yıl olarak tanımlayabiliriz yani bu yılı çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bu yılı ne kadar iyi değerlendirirsek 2025 ve 2026'yı o kadar kolaylıkla atlatacağız diyebilirim.
4) 2024 yılın en kritik tarihlerini anlatınız desem neler söylemek istersiniz?
-Aslında 2023 yılında gördüklerimiz birazcık fragmandı. 2024 yılı için astrolojik göstergeler; sel tsunami, fırtına ve hortumlara işaret ediyor. İnsanlar tsunami dediğimiz zaman “Türkiye'de tsunami mi olur?” diyordu ama 2023 yılının Ekim ve Kasım aylarında bu gerçekle karşı karşıya kaldık. Karadeniz olsun, Ege olsun, Akdeniz olsun kıyılarımız çok zorlandı. Haziran sonrası yani 2024'ün ikinci yarısı ve son ayları 2024 ile ilgili en dikkat çekeceğimiz konu seller, tsunamiler, hortumlar… Bu ihtimaller sadece Türkiye değil tüm dünya için söz konusu, kıyı şeritlerinin hiçbiri güvenli değil ama en çok bu etkileri göreceğimiz yerlerden biri de bizim kıyılarımız. Yine Akdeniz, Çin, Pasifik, Japonya o taraf, özellikle yine Afrika'da da çok fazla sel, tsunami, su baskınları aşırı yağışlar, büyük iklim değişimleri var, bunları görebiliriz. Peki bunun astrolojik göstergesi nedir dersek; Neptün zaten başlı başına bunları anlatıyor. Bununla birlikte Scheat sabit yıldızı özellikle su olayları, deniz, okyanus, aynı zamanda denizlerde kazalar, göçmen krizleri ve gemilerle ilgilidir. Örneğin Yemen tarafında kanalda sıkıntı var ve orada bir savaşın yayılma durumu söz konusu. Yani denizlerle ilgili her türlü sıkıntı diyebiliriz.
Astrolojide Scheat sabit yıldızı toplu ölümlere de işaret eder. Dolayısıyla Neptün'ün bu yıldızla kavuşumu, Satürn'ün Balık geçişi ve başka göstergelere de baktığımız zaman özellikle bunları kartografya astrolojisi ile Türkiye haritasını da incelediğimizde 2024'te riskli bölge arasında yer alıyoruz. Dolayısıyla sularla ilgili bir takım durumlar olursa kimse “geçer, bana bir şey olmaz” gibi hareket etmesin lütfen daha tedbirli olalım.
“2024 SONU 2025 BAŞI İSTANBUL VE MARMARA DEPREMİ ADINA RİSKLİ GÖRÜYORUM.”
5) Bu yıl için herhangi bir deprem öngörünüz var mıdır?
-Bu hassas bir konu olduğu için açıkça cevap vermek istiyorum. Mayıs ayında da bu sorulmuştu hatta ve demiştim ki çok fazla deprem olabilir ama bu depremler olsa da orta şiddette kalacak ve yıkıcı olmayacak fakat 2024 ve 2025 için bunu söyleyemiyorum demiştim ve bu olan orta şiddetteki depremler aslında bir nevi büyük depremlerin habercisi diyebilirim.
Bir de zaten coğrafi olarak da çok fazla yağmur ve sellerin ardından toprak yumuşadığı için ya da birtakım durumlardan dolayı bizim gibi deprem bölgeleri deprem açısından daha da riskli hale geliyor. Astrolojiyi bırakıp coğrafya açısından baktığımız zaman da bu sonuç ortaya çıkıyor. Artık çok daha fazla sert yağmurlara ve sellere maruz kalıyoruz, astrolojik olarak da bunların artacağını öngörüyoruz o zaman demek ki birbiriyle bağlantılı olarak bu etkilerin artacağını göreceğiz.
Peki, o zaman 2024 yılı için nasıl bir öngörü yapabiliriz? Elbette külli irade her zaman devrede. Dua kaderi değiştirir diyoruz yani bunlar değişebilir fakat astrolojik olarak baktığımız zaman ben şu şekilde yorumluyorum: 2024 yılında ülkemizde çok fazla deprem olacak fakat birçoğunu yine orta şiddette bekliyorum. Yalnız 2024 sonu 2025 başı bu tarihlerde İstanbul veya Marmara depremi olarak dersek ben çok riskli, çok sıkıntılı görüyorum ve eğer İstanbul'da deprem olursa da sadece astrolojik olarak değil ezoterik işaretlere de bakarak 7'nin üstünde olma olasılığı ve tsunami olma olasılığı yüksek. Dolayısıyla İstanbul, Marmara burada da yine kıyı şeritleri tehlikeli olmuş oluyor. Bakın bu öngörüyü sadece astrolojik göstergelere göre yapmıyorum birtakım ezoterik işaretlere de bakarak söylüyorum. Tabii ki kimseyi korkutma amacımız yok fakat böyle bir risk var, yok diyemem. Bununla ilgili de 2024 sonu 2025 başı ben o tarihleri sıkıntılı görüyorum.
Bizim ülkemizde bu yıl yıkıcı değil orta şiddet bekliyoruz fakat Azerbaycan, Ermenistan ve yine bizim sınır tarafımız Ağrı, Kars, Van, İran sınırı… Çünkü burada özellikle Azerbaycan, Ermenistan ve İran ve bizim bu sınır tarafına yakın bölgeler, deprem açısından biraz riskli özellikle Şubat, Mart ve Nisan aylarında buralarda yıkıcı depremler olabilir bunların etkileri de bizim sınır bölgelerimizi etkileyebilir. Onun haricinde Japonya'da evet çok deprem oluyordu ama yıkıcı olmuyordu ki bugün de Japonya depremle 7.6 şiddetinde oldu ve büyüklüğüne göre az bir vefat söz konusu oldu. Çok geçmiş olsun diliyorum ölü sayısının çok fazla olmaması sevindirici yani buradan da bir kere daha anlıyoruz ki aslında deprem değil binalar öldürüyor ve ülkemizde de böyle bir sıkıntı var ne yazık ki. Öte yandan şimdiye kadar Japonya’da ölümler olmuyordu ama 2024 ve 2025’te tsunamiler ve bunlarla bağlantılı depremlerle büyük yıkımlar olacak. Çünkü Japonya, Hiroşima’ya atom bombası atıldığı tarihe benzer bir astrolojik göstergeden geçiyor. Dilerim Allah en kötü şeyden korusun ve sakınsın.
“BANA GÖRE EKREM İMAMOĞLU İSTANBUL SEÇİMİNİ KAZANAMAYACAK AMA SEÇİMLER BAŞA BAŞ GİDECEK.”
6) Yerel seçimler hakkındaki öngörünüz nelerdir?
-Evet, önümüzde siyasilerin çok önemsediği yerel seçimler var. Özellikle İstanbul ve Ankara için hayat memat meselesi olarak bakılıyor. Bu noktada yorumu yapabilmek için Ekrem İmamoğlu'nun karşısına hangi rakip çıkacağını bilmemiz gerekir. Rakibin haritası da önemli ama genel itibarıyla daha önce de işaret ettiğim gibi İmamoğlu'nun haritası siyasi açıdan onun güçlü olduğunu, her zaman siyasette ve söz sahibi olacağını ve her zaman ön planda olacağını anlatsa da Cumhurbaşkanı olmasını vadetmiyor. Bunun için de çok kızanlar olmuştu ancak biz bu hesaplamaları yaparken sadece kişinin değil temsil ettiği ülkenin ve şehrinin haritaları ile koordineli olarak incelemeler yaparız. Bu açıdan Türkiye’nin haritası incelendiğinde 10. evine Koç burcu yerleşmiş ve bu alan hükümeti temsil ediyor. Kuzey Ay Düğümü bu yıl bu alandan geçiyor ve astrolojik olarak hükümet tarafı daha güçlü görünüyor. Bir de burada 20 Nisan'da Jüpiter ve Uranüs kavuşacak arkasından bir Jüpiter ve Venüs kavuşumu var yani hareketli bir bölge olarak gözüküyor.
İstanbul seçimlerinde çok olaylar ya da karışıklıklar olabilir. Seçimler başa baş gidebilir ama ben yine de bütün astrolojik göstergelere baktığım zaman hükümetin kazanma olasılığını daha yüksek görüyorum. Bana göre Ekrem İmamoğlu İstanbul seçimlerini kazanamayacak ama seçim başa baş gider.
Öte yandan ben İmamoğlu'nun siyasetten çekileceğini düşünmüyorum çünkü Nisan Mayıs itibarıyla Jüpiter’in İkizler burcuna geçmesi İmamoğlu'nun haritasını tekrar hareketlendirecek özellikle Haziran Temmuz ve Ağustos, burada çok şansı ve yükselişi var. Yani ne olabilir belki CHP'nin başına gelme durumu olabilir ya da başka parti kurup lider olma durumu olabilir ama haritası Nisan ve Mayıs'tan sonra güçleniyor bu arada da seçim geçmiş oluyor.
Ben daha önce de söylemiştim İstanbul ve Ankara'da Ak Parti'yi güçlü görüyorum. Ankara'yı da AK Parti'nin alacağını öngörüyorum çünkü bakın İzmir değil ama Ankara'ya kesin gözüyle bakılıyor. Ankara'da da hükümetin alma ihtimalini çok yüksek buluyorum yine de dediğim gibi adaylar açıklandığında bu konuyu tekrar ele almak daha doğru olur. Çünkü sadece Türkiye haritası değil adayların haritaları da önemli.
7) Finansal anlamda altın ve borsa iniş çıkışları sizce ne boyutta olacaktır?
-Döviz cephesinde dolar ve euro yatay seviyede küçük küçük artışlar gösterecek. Türkiye'de ve dünyada altın ve gümüşte yükseliş her daim devam edecek ve Türkiye'de bir de özellikle en kıymetli yatırım aracı toprak ve arsalar olacak.
Önümüzdeki dönemde astrolojik göstergelere göre borsayla ilgili spekülasyon ve manipülasyonlar ortaya çıkacak hatta bundan dolayı gözaltılar ve mahkemeler olabilir. Dolayısıyla borsaya güvenin kalmayacağı bir yıl diyebilirim. Özellikle Ocak Şubat ve Nisan Mayıs aylarında kripto paralar çok büyük yükseliş söz konusu lakin Eylül ayı gibi dikkatli olmak lazım orada spekülasyon yoluyla dibe vurma olabilir. Tabii ki bunların hiçbiri yatırım tavsiyesi değildir sadece birer öngürüdür.
8) 2024 yılı için toplumumuza kesinlikle önlem alınmasını istediğiniz beyanatlar var mıdır?
-Şimdi şöyle Mart ayında Türkiye haritası biraz sıkıntılı gözüküyor. Karadeniz'de bir gaz sıkışması gaz patlaması ya da bu tarz bir şey söz konusu olabilir. Yani Karadeniz kıyıları ile ilgili Karadeniz tarafından böyle sıkıntılar var. Yine Bursa bölgesinde bir patlama belki de Uludağ’la ilgili. Gerçi Uludağ'da volkan değil de bir patlama söz konusu olabilir. Özellikle Bursa'yı ve İzmit'i etkileyen bir patlama. Ancak bu sıkıntılar esnasında toplu ölümlerden ziyade göç yani insanlar yer değiştirmek zorunda kalabilir. Yine Mart ayı içerisinde sınır bölgelerinde bir şeyler olabilir. Bursa tarafı, Karadeniz tarafı ve birtakım durumlardan dolayı insanlar bulundukları yerleri, evlerini terk etmek, yer değiştirmek zorunda kalabilirler, böyle bir durum var.
“AMERİKADA GÜÇ DE OLSA TRUMP BAŞA GEÇECEK VE İÇ KARIŞIKLIK ÇIKACAK.”
9) Genel bir soruyla röportajı sonlandıralım. 2024 yılı Türkiye ve Dünya için nasıl geçecek? Özellikle 2024 yılında Türkiye’yi neler bekliyor?
-Dünya haritası nasıl şekillenecek? Bununla ilgili çok fazla öngörü var. Ege kıyısının hiç kalmayacağı, Kıbrıs'ın haritada hiç kalmayacağı sular altına gömüleceği söyleniyor benim de bununla ilgili öngörüm var.
Akdeniz şeridi ve Kıbrıs bu yıl 2024 sonu tsunamilerle 2025'te ise depremlerle sarsılabilir. Evet sıkıntılı süreçler olma olasılığı yüksek gözüküyor. Çünkü insanlık 6 kök ırktır, hep bahsediyorum her kök ırkın ardında bir tufan, bir değişim yaşanmış ve kıtalar yer değişmiş, birinde kıtalar birleşmiş birinde ayrılmış. Şimdi tekrar kıtalar birleşme evresinde dolayısıyla zaten coğrafi olarak da araştırırlarsa şu an Arabistan vesaire o alt taraf Türkiye'yi ittiriyor, sıkıştırıyor. Dolayısıyla coğrafi olarak da böyle bir olasılık var, astrolojik olarak da var.
Bildiğiniz gibi hali hazırda İsrail ve Filistin savaşı dünyanın gündemine oturmuş durumda. İsrail Filistin savaşı durmayacak. Sadece zamanla saldırılarda bir artış bir duruş sergileyecek ama sonuçta savaş durmayacak. Mart Nisan sonrası da Yemen, Lübnan, Irak, Suriye ve İran’a sıçrama olasılığı çok yüksek. E baktığımız zaman Türkiye’nin sınırlarında bir ateş çemberi oluşuyor bunun da bizim ülkemizi etkilememesi mümkün değil. Şu an Türkiye’yi 2024 yılı içinde direkt etkilemeyecek ama sınırlarımızda kara harekâtı yapmak durumunda kalabiliriz.
Öte yandan liderlerde de büyük bir değişim ve ölüm olayları söz konusu. Amerika’da zorlu da olsa Trump tekrar başa gelecek. Hatta bundan dolayı iç karışıklıklar ortaya çıkacak. Dünyada 4 büyük lider ölecek ve bunlardan iki tanesi Arap yarımadasından. Yine Afrika'nın haritası çok sıkıntılı, burada iç karışıklıklar, depremler, tsunamiler ve salgın hastalıklar gibi çok zorlu durumlar ortaya çıkacak. 2024 ve 2025 tüm dünyada insanların zorlanacağı ve çok fazla mücadele etmesi gereken bir yıl olacak.
-Keyifli röportaj adına teşekkür ediyorum.
-Asıl ben teşekkür eder, okuyucularımıza selam ederim…
Geleceği nasıl biliyorsunuz